Kayıtlar

Aralık, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Angutyus ve Hikayeleri

Resim
Öyle alıştık ki kötülüğe ve türevlerine, yabancılaştık artık. Tepki gösterme eşiğimiz yükseldi, en korkunç hikayelerde bile sessiz kalmaya başladık.  Öyle çok derdi var ki herkesin artık, bir kör dövüşünde gibiyiz her gün. Çok da farkında olmadan, bilmeden tüketiyoruz işte her şeyi. Bir başkasının derdine derman olmayı bırak, zarar görmediğimizde şanslı hissediyor, o kişiyi en iyi dostumuz ilan ediyoruz.  Dondurmakutusu'nun amacı tüm bu kötülükler arasında yeşeren güzelliklere odaklanmak, olumlu bir dille saklanan güzellikleri bulup çıkarmak elinden, dilinden geldiğince. Her yanımız kötü haberlerle dolmuş durumda, magazinsel detayları ve boş muhabbetleri de saymazsak, okumaktan, dinlemekten, seyretmekten keyif aldığımız, huzur bulduğumuz, heyecanla şaşırıp zihnimizin olumluya açıldığını hissettiğimiz çok az uyaran var etrafımızda, malesef. Dondurmakutusu da onlardan biri olmak umudunda, naçizane. Bu yüzden mümkün olduğunca daha az bahsetmeye çalışıyorum olumsuzluklardan, artık

Gelinlik Konseptiyle İlgili Dertlerim

Resim
''Hayatının en önemli günü için kendi ellerinle ve aşkla bir şeyler yapmak çok özel.'' diyor Amerikalı Abbey Ramirez-Bodley. İstediği gelinlik modellerine bütçesi çıkışmayınca kendi gelinliğini kendi yapmış ve düğün fotoğraflarında çok da mutlu görünüyor. Gelinliğini pahalı bir markadan alamıyor olduğu için huysuzlanmamış, daralmamış ve daraltmamış. İlişkisini ve sevdiği adamı çıkmazlara sürüklememiş. Belli ki gelinlik konseptinin bir detay oluduğunun, düğün dediğimiz organizasyonunsa birbirini seven iki insanın tek yürek olmaya adım atarken geçecekleri bir süreç olduğunun farkında ve bu süreci elindeki imkanlarla nasıl gönlüne göre geçirebileceğinin peşinde. Ya da öyle olmasa bile, ki öyle olduğuna dair pek çok veri elimizde, ben öyle yorumlamaktan mutluyum çünkü tek bir gün birkaç saatliğine giyilecek olan gelinliğe korkunç paralar verilmesini aptalca buluyorum. Birkaç saatliğine ve çoğunlukla binbir eziyetle üzerinizde taşıyacağınız o tül yumağına ayrılan onca para

Kimliği Belirsiz Aforizmalara Karşı: Nar Tadında Alıntılar

Resim
Efendim, sosyal medya ile hayatımızda popülerleşen kavramlardan biri oldu ''aforizmalar''. Önü arkası olmayan, bir bütün halindeyken pek şahane olan metinlerden arzuya göre cımbızlanıp şartlara göre servis edilen zavallı güdük kelimeler ve cümleler topluluğu çoğu zaman karşımıza çıkan. Üstelik de kaynak gösterilmeden, kimin söylediği, yazdığı belli olmayan, çoğu zaman bambaşka isimlere atfedilen, yanıltıcı paylaşımlar.. Bir elinde tableti bir elinde kısır tabağı annelerimiz, teyzelerimiz hatta babaanne ve anneannelerimiz, aklı havalarda atarlı laflar sokuşturma derdinde ergenlerimiz, iş hayatının yoğunluğundan bıkmış nefes arayan hanımefendilerimiz, beyefendilerimiz, bir elinde kitabı bir elinde telefonu gecenin bir yarısı bir türlü uyku tutmayan Merve'miz ve daha nicelerimiz.. Hangimiz yapmadık ki? Kah Mevlana, kah Nejat İşler diye diye o sözleri hangimiz hayatımızın bir döneminde paylaşmadık ki? İtiraf edelim, yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Ben de yapıyorum. Fa