BİR EMZİK, PARDON SAYGI MESELESİ

Bugün okuldan eve döndüğümüzde (küçük kızım yarım gün bir tür oyun evine gidiyor, ben kısaca okul diyorum) ev sahibimizle karşılaştık. 80+ bir nene kendisi. Evleri bize çok yakın, o sayede zaman zaman karşılaşırız böyle. Deniz'i de çok seviyor, zaman zaman hediyeler veriyor, her gördüğünde konuşuyor vs. Bugün de öyle oldu, Deniz'i gördüğünde hemen onunla konuşmaya, uzaktan sevmeye başladı. Deniz de heyecanla ona meyletti; elindeki kitabı ve okuldaki Halloween etkinliğinde yaptığı hayaleti gösteriyordu tam ona ki...

Nene uzanıp Deniz'in emziğini aldı ağzından "Sen artık emzik için büyüdün," diyerek. Miniğim o kadar şok oldu ki yüzündeki ifadeyi anlatmam zor! Sadece şok olmadı, dehşete kapıldı ve o ilk iki-üç saniyelik şokun hemen ardından ağlamaya, kendini yere atmaya başladı. Ev sahibimiz Deniz'in bütün bunları emzik için yaptığını düşündü muhtemelen. Beraberindeki yaklaşım ve davranışları böyle söylüyordu en azından. Oysa durum başkaydı bana göre..

Tersinden düşünelim şimdi. Deniz biraz daha büyümüş olsun. Neneyle konuşuyorlar, nene tam bir şey anlatıyor Deniz'e. Deniz ise kadının lafının ortasında uzanıp aniden gözlüğünü çıkarıyor ve "Bu modellerin artık modası geçti, hiç yakışmıyor, çıkar at şunu" diyor. Nene şok! Sinirden küplere biniyor ve birtakım laflar edip Deniz'i saygısızlıkla, terbiyesizlikle suçluyor, köpürüyor da köpürüyor. Yoksa "kendini yere atıp ağlıyor" mu demeliydim?

E işte, aynı şey?

Çocuk sana doğru geliyor, tüm içtenliğiyle gelişimine uygun biçimde iletişim kurmak niyetinde. Sen onun vücut bütünlüğüne, bebek kimliğine, gelişmekte olan kişiliğine, tercihlerine vs. komple saldırıyor, kıymetlisi olan emziğini ağzından laaps diye çekiyorsun. Bunu tamamen düşüncesizce, saygısızca ama "iyi niyetle" yapıyorsun. E ama bu iyi bi şey değil? Çocuksa çocuk, o insan değil mi? Bi durup dinlemek, iletişim falan? Yok, gerek yok. E o zaman o çocuğun da senin suratına höykürerek ağlaması da hak, kusura bakmayacaksın.

Daha bakın dikkat ederseniz emzik iyidir kötüdür tartışmasına geçmedim bile. O da ayrı bi mesele. Yazdan beri her gören yavrimin emziğine laf ediyor. Sanki biz anası babası olarak bunu hiç bilmiyoruz, düşünmüyoruz ve siz söyleyince "Aaaa evet yaa, ulan bak görüyo musun emzik kötüymüş bu yaşta bee.. " deyip bi aydınlanma yayacağız sayenizde..

Ama çocuğun ağzından ansızın emziği çekmek..

Hele hele o çocuk sizle iletişime niyetliyken, en savunmasız ve beklemediği bir anda..

Bu bambaşka bir boyut.

Deniz'e ağladığı için kızmadım, kadına da, uykusu geldi biz gidelim, deyip eve kaçırdım yavrimi. Evde de dedim ki ona, eğer biri senin emziğini senden bu şekilde çekip alırsa istediğin gibi ağlayabilirsin kızım. Belki en doğrusu değildir ama şu anda yapabildiğim bu.. Malum, hayat dediğin, ebeveynlik dediğin sürekli gelişen ve değişen bir yolculuk. Belki ilerde daha doğrusunu öğrenir, yavrime de onu öğretirim.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'den Defolup Gitmek

Goethe'nin İtalya Seyahati'nden Bize Kalan

Gülümseyen Van Gogh: "Çiçek Açan Badem Ağacı"