Anneliğin önemli bir kısmının suçluluk ve yetersizlik duygusu oluşu, anne olduktan sonra anladığım önemli şeylerden biri. Gerçi, bu duyguların içime nasıl yerleştiği de bir başka önemli mesele ama o, bu yazının konusu değil. Suçluluk ve yetersizlik duygularımı tetikleyen şeylerden biri, kızıma bağırdığım zamanlar. Şükürler olsun ki sürekli yaptığım bir şey değil ama yine de zaman zaman çok gerildiğim, kendime hakim olmakta zorlandığım zamanlar ona sesimi yükseltiyorum. Ve gözlerindeki korku ve dehşet ifadesinde boğuluyorum. Evet, kelimenin tam anlamıyla o alevler arasında bo-ğu-lu-yo-rum! Geçenlerde yine çok gergin hissettiğim, sabrımın çok zorlandığı bir anda, ki bu noktaya gelmemde kızımın hiçbir kabahati yoktu, olmadık bir şey yaptı. Yapmamasını söyledim, tabi çocuk nereden bilsin ben patlamak üzere bir volkanım o anda... Yapmaya devam etti ve ben öyle bir bağırdım ki miniğim neye uğradığını şaşırdı. Ağlamaya başladı ve babasına koştu. Şükür ki babası evdeydi ve hemen ona sıcak...